Barış Manço Şarkı İncelemesi
Çocukluğumuzdan beri aşina olduğumuz Barış Manço’nun şarkıları aslında kullanılan günlük dilin altında derin anlamlar taşır. Bu durumun bir örneğini, ‘’Arkadaşım Eşek’’ gibi aslında ismi çocukça olan şarkısını melodisiz okuduğumuzda görebiliriz:
Kaç yıl oldu gelmedin köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti, görüşmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü? Unuttun mu beni?
Dün yine seni andım, gözlerim doldu
O tatlı günlerimiz bir anı oldu
Ayrılık geldi başa, katlanmak gerek
Seni çok çok özledim, arkadaşım eşek.
Şarkıya bu gözle bakınca altında derin bir hikâye yattığını anlayabiliyoruz.
Peki Barış Manço, bu gibi çocuk şarkılarında nasıl bir mesaj vermek istiyor?
Barış Manço, Arkadaşım Eşek’in yazılış hikayesini şöyle anlatıyor: “Sahibi tarafından terk edilen bir eşek, yaşlanmış, kocamış bir köpek, fareleri bile tutamayan bir kedi, bir de horoz… Bu dört kafadar bir gün yola çıkarlar ve Kuzey Almanya’nın taa Bremen kentine kadar giderler. Bu dört kafadar bir akşam, karınları aç, bir evin önünde dururlar. Üst üste binerler ve camdan bakarlar içeri. İçeride yemekler yeniyor. Kimler? Hırsızlar… Hem de çaldıkları malları bölüşürlerken. Dördü birden bir bağırmaya başlarlar. Düşünsenize: bir eşek, bir köpek, bir kedi, bir horoz… Beraber bağırıyorlar. Feci bir ses! Hırsızlar korkularından kaçarlar ve giderler. O günden beri de bir daha Bremen’de hırsız görünmez. Ondan sonra heykelleri dikilir ve insanlar anlar ki; horoz, kedi, köpek, eşek… Bunlar insanların dostudur…”. Barış Manço bu şarkıdan bahsederken ‘’demek ki dünyada arkadaşı eşek olan bir tek ben yokum’’ diyerek haber alamadığı bir arkadaşına atıfta bulunduğunu da belirtir.
Aslında Barış Manço Türkiye için çok erken bir zamanda absürt olan ile duygusal olanı birleştirmeyi, absürt ögeyi toplumsal hayata yedirmeyi başarmıştır. Bu konudaki tek şarkısı ‘’Arkadaşım Eşek’’ değil, ‘’Domates Biber Patlıcan’’ da bu alanda önemli bir eserdir. Bu şarkılarla Barış Manço, acının absürt halini sahneye çıkarmış ve aynı zamanda sıradan bir duygusallığın karşısında farklı bir akıma öncülük etmiştir. Mesela ‘’Arkadaşım Eşek’’ şarkısı ile sevgiliyi herkes gibi kuzuya, güvercine benzetmek yerine eşeğe benzeterek kalıpları bozmuştur.
Şimdi de ‘’Domates Biber Patlıcan’’ şarkısının sözlerini inceleyelim.
Keşke hislerimi sana açıkça anlatabilseydim.
Sana deli gibi âşık olduğumu söyleyebilseydim
Göz göze geldiğimiz o anda dilim tutuldu sanki bir anda
Konuşamadım karşında
Oysa bütün cesaretimi toplayıp sana gelmiştim
Senin için çarpan şu kalbi gör istemiştim
Tam elini tutmak üzereyken, aşkımı itiraf edecekken
Sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam
Şiir gibi okuyunca kalbimizde etki bırakan bu şarkının arkasında ise yaşanmış bir olay var! 1968 yılında Barış Manço bir kıza evlenme teklifi etmek üzereyken sokaktan geçen seyyar satıcısı ‘’Domates Biber Patlıcan’’ diye bağırmaya başlar. Dikkati dağılan Barış Manço’nun dili tutulur konuşamaz. Bunun üzerine kız, 2 lafı bir araya getiremeyen adamla beraber olamam diyip ortamdan ayrılır. Ve geride böyle bir eser kalır.
Peki en başından beri konuştuğumuz Barış Manço kimdir?
2 Ocak 1943 tarihinde Üsküdar, İstanbul’da dünyaya gelen Mehmet Barış Manço, II. Dünya Savaşı yıllarında doğduğu için ailesi ona “Mehmet Barış” adını verdi. 1954 senesinde Galatasaray Lisesi’nde orta öğrenimine başlayan Manço, eğitimini babasının ölümü üzerine Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladı.
1957’de amatör olarak müzikle ilgilenmeye başlayan Manço, bir sene sonra ilk grubu olan Kafadarlar’ı kurdu. Bu grupta genelde rock’n roll coverları yaparken, Barış Manço da ilk bestesi Dream Girl şarkısını çıkardı ve Ankara’da küçük bir müzik ödülü sahibi oldu. Ardından Galatasaray Lisesi’ndeki arkadaşlarıyla 1959 senesinde ikinci grubunu yani Harmoniler’i kurdu.
Lise yıllarının ardından 1963 senesinde Belçika’ya resim, grafik ve iç mimari eğitimi almak için gitti ve 1970’de geri döndü. Bu sırada Lemistgrees adında birçok ülkeden müzisyeni barındıran bir grupta yer aldı ve Paris Olympia’da konser verdi. Ayrıca 1966 senesinde Paris’te iki 45’lik plak çıkardı. Manço, Türkiye’ye döndükten sonra Fuat Güner ve Mazhar Alanson ile birlikte “Kaygısızlar” adlı grubu kurdu ve birlikte Anadolu’dan beslenen pop folk tarzında müzik yapmaya başladılar. Onuncu plağı “Dağlar Dağlar” ile büyük bir çıkış yapan grup beş ayda 700 bin adet satışa ulaştı.
1971 de aslında hepimizin bildiği “Kurtalan Ekspress” grubunu kuran Manço, 1975’te ilk albümü olan “2023”ü yaptı. Albümden seneler sonra Osaka’da “O yıl benim ülkem 100 yaşına basacak. Ben de 80 yaşında olacağım. 2023 yılında tekrar buraya, Osaka’ya gelmek istiyorum ve bu parçayı tekrar çalmak istiyorum” dedi.
1988 senesinin Ekim ayında TRT1’de 1 “7’den 77’ye” programını başlatan Manço, 1998 Haziran ayında 370. Kez ekrana gelerek Türk televizyonculuğunda bir rekora imza attı. “Ekvatordan Kutuplar’a” isimli programında ise ekibiyle birlikte 600.000 km’ye yakın yol kat etti.
Bestelediği 200’ün üzerinde şarkısı ile 12 altın 1 platin kaset/albüm ödülü kazanan Manço’nun bu şarkıları sonrasında Yunanca, İngilizce, İbranice, Fransızca, Japonca, Kürtçe, Farsça, Arapça, Bulgarca ve Felemenkçe olarak yorumlandı. Müzik ve televizyon alanlarında sayısız ödüle sahip olan Manço, 1991 senesinde devlet sanatçısı unvanını aldı.
31 Ocak 1999 yılı saat gece 11 buçuk civarlarında Moda semtindeki evinde kalp krizi geçiren Manço kaldırıldığı hastanede 2 saat sonra yaşamını yitirdi. Peki geride neler bıraktı? Devlet sanatçısı unvanından dolayı Barış Manço’nun cenazesi için devlet töreni düzenlendi ve bu tören televizyon kanallarında kesintisiz olarak yayınlandı. STV ve Star televizyonları Manço Köşk’ten sevenlerinin düşüncelerini aralıksız olarak gün boyunca paylaştı.
Barış Manço döneminin ötesinde, büyük bir sanatçıydı. Çocukluğumuzda onun şarkılarıyla büyüdük ve melodinin arkasındakini gördüğümüzde ise olgunlaştık. O, her yaşta farklı anlamlar çıkarabileceğimiz, her dinleyişte bir şeyler öğrendiğimiz şarkılarıyla kalbimizde var olmaya devam ediyor.
Коментарі